ŞAFİİ el-UMM

TAHARE

 

İSTİNCA BAHSİ

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) şöyle buyurdu: "Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın." (Maide, 6)

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) abdesti zikretti. Biz, kişinin "namaza kalktığı" şeklindeki ifadeyi, kişinin "uykudan kalktığında namaz için abdest alması gerekir. " şeklinde anlıyoruz.

 

Dedi ki: Uykudan uyanan kişinin def-i hacetten dolayı abdesti bozulmamıştır. Def-i hacettin dışındaki fiillerle Allah'ın zikrettiği abdestin alınmasını, sünnetin bize sunduğu delillerle almaktayız. Def-i hacet sonrası abdestin bozulması ile def-i hacetin dışında kalan abdest bozucu fiiller arasında fark vardır. Çünkü gerek dübür, gerek kubulden (ön ve arkadan) def-i hacet yoluyla gelen, necis olup bedenin bir kısmına değmektedir.

 

Dedi ki: Def-i hacet dışında herhangi bir yolla abdest bozan kişiye abdest için istinca yapması gerekmez. Def-i hacet yapan kişinin de su yahut taş ile istinca yapması gerekir.

Bize Süfyan b. Uyeyne, Muhammed b. Aclan'dan; o, Ka'ka b. Hakim'den; o da Ebu Salih'ten, Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Ben sizin için babanız mesabesindeyim. Sizden biriniz def-i hacetini yapmak için gittiğinde ne önünü ne de arkasını kıbleye dönsün. Üç taşla da istinca yapsın. " Tahric: Ebu Davud, Taharet 1/18 no: 8; ibn Mace, Taharet 1/114 no: 313; Nesai, Taharet 1/38; Müslim, Taharet 1/224

 

Kuru hayvan dışkısı, kemik ve sağ elle istinca yapmayı nehyetmiştir. İstinca; insanın önünden veya arkasından çıkan necaseti gidermesidir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Buradaki kemik; Çürümüş kemiktir.

 

Şair şöyle der: " ... Etleri gevşeyip cıvıklaşmış, kemikleri de çürümüştür. (Alkame b. Abde, Divan, sh. 3)

 

Bize Süfyan, Hişam b. Urve'den; o, Ebu Vecze'den; o, Ummara b. Huzeyme b. Sabit'ten; o da babasından, Nebi (s.a.v)'in, istincanın üç taşla yapılacağını, istincada kemik yahut kuru hayvan dışkısının kullanılmasını ve istinca esnasında kişinin sağ eliyle taharet yapmasını da yasakladığını nakletmiştir. Ayrıca istincada kullanılan taşların tekrar kullanılmaması gerektiğini de eklemiştir. Tahric: Ebu Davud, Taharet 1/37 no: 41; Marife, Taharet 1/200; ibn Mace, Taharet 1/114; "EI-Elbani, Sünen-i Ebu Davud ve ibn Mace, Sahih'lerinde tashih etmiştir:'

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Kim def-i hacette bulunursa üçtaşla üç kere silinmesi kafi gelir. Yahut temizliği en az taş kadar temiz olacak cisimlerle yapılır. Mesela toprak / çömlek gibi, ot yahut kumaş cinsinden ve benzerleriyle olabilir.

 

Dedi ki: Eğer istincada kullanacağı taş yahut taş benzeri cisim üç yüzü kullanılabilir türdense, sanki üçtaş ile silinmiş gibi olur. Kişinin üçtaş ile silindikten sonra halen kendisinde bir necaset bulunursa, necaseti tamamen yok edinceye kadar silinmeye devam etmesi gerekir. Ama sudan

başka bir şeyle çıkması mümkün olmayan bir necaset bulunuyorsa onu çıkartmaya çalışması gerekmez, çünkü uğraşsa da sudan başka bir yolla temizlenmeyecektir.

 

Dedi ki: Daha önce kullanıldığı bilinen bir taş, bir daha kullanılamaz. Ama o taşı temiz (yağmur suyu vb.) suyun yıkadığını bilirse kullanır. Taşın üzerinde daha önceki kullanımdan dolayı kalıntı görünmemesine rağmen temiz suyla teması gerçekleşmemiş se kullanılmaz. Söz konusu taşın üzerindeki necaseti izale etmek maksadıyla ağaç suyuyla yıkanması halinde de kullanılması caiz olmaz. Onu, ancak necaseti temizleyen su temizler.

 

Dedi ki: Hayvanın kuru dışkısıyla ilgili habere dayanarak onunla istinca yapmak caiz değildir. çünkü kendisi kullanılmıştır. Onun için kullanılan her şey necaset temizliğinde kullanılmaz. Kemikle ilgili habere dayanarak kemikle de istinca yapılmaz. O necis değil, ama temizleyici de değildir. Temizlik (taharet) mutlaka temiz şeylerle olmalıdır. Temiz ama tabaklanmamış deri de kemik hükmündedir. Yani taharetine / temizliğine rağmen temizleyici değildir. Ama tabaklanmış deri, taharetine bu yolla temizlik ekleneceğinden istincada kullanılmasında beis yoktur.

 

Dedi ki: Necaset, çıkış yerinden taşmamışsa, karnı yumuşak olanda da, karnı sert olanda da taşla yahut benzeriyle istinca yapabilir. Bu, eğer necaset, çıkış yerinin iç duvarlarından taşmamış olursa böyledir. Necaset çıkışı iç duvarlarından taşmışsa, taharet ancak suyla yapılabilir. insanların içinde sert karınlı insanlar olduğu gibi yumuşak karınlılar da vardır. [Büyük abdestinin katı olması veya cıvık olması kastediliyor] Öyle zannediyorum ki yumuşak karınlılık, hurınayı yediklerinden dolayı muhacirlerde diğerlerine nazaran daha fazladır. çünkü onlar hurmayı azık ederlerdi. Resulullah (s.a.v) onlara istincayı emretmiştir.

 

Dedi ki: idrardan istinca, diğeri gibi olup arasında fark yoktur. Eğer idrar deliğin dişına taşmadan nihayet bulmuşsa istinca kafi gelir. Ama zikri geçen kısımdan taşmışsa o zaman taharet, suyla yapılmak mecburiyetindedir. İdrar yapan kişi, üzerine idrar damlamasın diye istibnlda bulunur. Müstehab olan, idrardan dolayı istibra yapmaktır. Abdestten önce bir müddet bekledikten sonra, istincadan önce erkeklik organı, içindeki idrarın bitip bitmediğini kontrol maksadıyla sallanır ve sonra abdest alınır.

 

Dedi ki: Eğer kişi suyun dışındakilerle istinca yapacak olursa, temizlense bile üçtaştan daha az kullanması yeterli gelmez. İstinca yapmak kafidir. Ama önce taşla, sonra da suyla yıkamak müstehabtır.

 

Şöyle dendi: Ensardan bir topluluk suyla istinca yaptıkları ıçın haklarında şu ayet inmiştir:

"...Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever. " (Tevbe, 108)

Eğer istinca yapacak kişi, taş kullanmadan suyla yetinecek olursa kafi gelir. çünkü su, taştan daha temizleyicidir. Kişinin sadece suyla istinca yapması halinde suyun kullanım adedi yoktur. Ancak bununla istenilen temizliğe ulaşıldığını görmesi kafi gelecektir. Öyle tahmin ediyorum ki istenilen temizliğe ulaşmak, ancak üç yahut üçten daha fazla suyla yıkamakla mümkün olacaktır.

 

Dedi ki: Kişide basur yahut makatta ya da makat civarında yara varsa ve bundan kan, irin ve benzeri şeyler akıyorsa taşla istinca yapması kafi gelmeyip mutlaka suyla istinca yapması gerekir.

 

Suyla her türlü taharet yapılır. Taşla istinca yapmanın ruhsatı sınırlı olup o sınır içinde kalmak kaydıyla ruhsat verilmiştir. Eğer def-i hacetten sonra necaset çıkış yerlerinden daha fazla bir yere isabet ederse, taharet ancak suyla yapılır.

 

Suyla yahut başka şekilde abdest alacak kişi, taşla istinca yapabilir. Kişi def-i hacetten sonra eğer su bulamaz ve teyemmüm yapacak olursa, önce istinca, sonra da teyemmüm yapması gerekir. Eğer önce teyemmüm, sonra istinca yapacak olursa, teyemmüm istincadan sonra alınmadan caiz olmaz.

 

Rebi' şöyle dedi: Şafii'nin bu hususta ikinci bir görüşü vardır: Teyemmümün istincadan önce alınması caizdir. Eğer istinca yapan kişi, istinca esnasında erkeklik uzvunu yahut makatını eliyle ellememiş olursa caizdir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Suyla yıkama gerekli olduğu zaman suyun dışında istinca yapmak caiz değildir.

 

Sonraki için tıkla:

 

MİSVAK